Mirasın Reddi (Reddi Miras) Davası
Mirasın reddi (Reddi miras), kanuni veya atanmış mirasçının kendilerine geçmiş olan mirası kabul etmemek hususundaki irade beyanlarıdır. Yasal ve atanmış mirasçılar; mirasçı olmayı istemeseler bile mirasçılık sıfatını kazanmakta ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sınırsız bir şekilde sorumlu tutulmaktadırlar. Bu durum külli halefiyet ilkesinin bir gereğidir. Bu konu da en önemli olan hususlardan biri; miras bırakanın borçlarından, mirasçıların kendi mal varlıklarıyla birlikte sorumlu olmasıdır. Yani miras bırakandan geriye borçlarını ödeyecek kadar mal varlığı kalmamış olsa bile; mirasçılar bu borçlardan kendi kişisel mal varlıklarıyla sorumludurlar. Bu sistemin sonuçları mirasçılar için sakıncalı olabileceğinden; miras bırakanın borçlarına karşı mirasçıları korumak ve onların miras bırakanın borçlarından sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmak için mirasın reddi (reddi miras) kurumu ortaya çıkmıştır.
Mirasın reddi kurumu; 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 605 ile 618. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Buna göre mirasın reddi kurumunu iki kategoride incelemek mümkündür;
Mirasın gerçek reddi, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 609. Maddesinde düzenlenmiştir;
''Madde 609- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.''
Buna göre; mirasın (gerçek) reddine ilişkin dava, miras bırakanın mirasçıları tarafından 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerekmektedir. Bu davada yetkili mahkeme miras bırakanın ölmeden önce en son ikamet ettiği yer mahkemesidir. Mirasın reddi talebi, murisin mirasçıları tarafından hiçbir kayıt, şart içermeyen bir beyanla sözlü veya yazılı olarak sulh hukuk mahkemesine sunulur.
Ayrıca; yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.
Mirasçılar, 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde mirası reddetmemeleri halinde kural olarak mirası kabul etmiş sayılacaklardır. Ancak bu durum istisnası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun md. 605/2. Maddesinde düzenlenmiştir;
''Madde 605- Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.
Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. ''
Bu maddeye göre; mirasın gerçek reddinin aksine, illaki süresi içinde bir ret beyanında bulunmak gerekmemektedir. Hükmen reddin gerçekleşmesi için şu şartların bulunması gerekmektedir;
- Miras bırakanın ölüm tarihindeki borçlarının; alacakları ve tüm hakları dahil olmak üzere malvarlığından fazla olması gerekmektedir.
- Borca batıklığın resmen tespit edilmiş veya en azından açıkça belli olması gerekmektedir.
- Mirasçıların, mirasın kabul edildiğine dair bir davranışta bulunmaması gerekmektedir.
Sonuç olarak anlaşılacağı üzere; mirasın gerçek reddi 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde murisin mirasçıları tarafından hiçbir kayıt, şart içermeyen bir ret beyanı ile mümkündür. Mirasın hükmen reddi ise; yukarıda saymış olduğumuz şartların varlığı halinde bir süreyle sınırlı olmadan yapılabilir.
Reddi Miras Yapan Mirasçı, Miras Bırakandan Kalacak Emekli Maaşını Alabilir mi?
Hukuken miras bırakanın emekli maaşı mirasına dahil sayılmamaktadır. Bu nedenle; mirası reddeden mirasçı, miras bırakanın emekli maaşını almaya devam eder.
Mirasın Reddi, Dul ve Yetim Maaşı Almaya Engel Midir?
Bir mirasçının kendisine kalan mirası reddetmesi; miras bırakandan kendisine kalan dul veya yetim aylığını almasına engel değildir. Miras bırakanın mirası ile mirasçıların hak kazandığı dul veya yetim aylıkları farklı hukuki gerekçelere bağlanmıştır. Niteliğindeki farklılık nedeniyle mirası reddetmek bu maaşları almaya engel teşkil etmez.
Mirasçıların Hepsi Mirası Reddederse Ne Olur?
Mirasçıların hepsinin mirası reddetmesi halinde genel kanının aksine miras devlete (hazineye) geçmez. Bu halde mirasın resmi tasfiyesi yapılır. Tereke borçları ödendikten sonra geriye kalan bakiye sanki reddedilmemiş gibi mirasçılara verilir.
Mirası Reddeden Mirasçının Alacaklıları, Mirasın Reddinin İptalini Talep Edebilir mi?
Mirasçı alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, kendilerine yeterli güvence verilmeyen alacaklılar veya iflas idaresi ret tarihinden itibaren altı ay içinde miras bırakanın yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesine başvurarak reddin iptalini isteyebilirler.
Avukat Ahmet AKYÜZ / İZMİR
#Miras Avukatı Gaziemir #İzmir miras avukatı #Mirasın reddi avukatı #İzmir miras reddetme avukatı #Gaziemir miras paylaşım avukatı #Miras paylaşımı avukat hukuk bürosu #izmirde en iyi miras avukatı
#İzmir miras davası avukatı #miras nasıl red yapılır #miras konusunda uzman avukat #arsa miras avukatı #miras ret davası avukatı #İzmir tapu gayrimenkul miras avukatı #mirasçılık avukatı #miras kaldı avukat izmir
#en iyi miras avukatları #izmir barosu miras avukatları #uzman profesyonel miras hukuku avukatı #arsa tarla tapu davası avukatı #Menderes miras tarla avukatı #Torbalı miras arsa tarla avukatı #izmir miras avukatı