× Anasayfa Çalışma Alanları Makaleler İletişim




0553 223 83 90 info@avahmetakyuz.com

Kamulaştırma ile Kamulaştırmasız El Atmanın Karşılaştırılması

Kamulaştırma ile Kamulaştırmasız El Atmanın Karşılaştırılması


Kamulaştırma; Anayasa’nın 46. maddesinde ve ayrıca 2942 sayılı özel yasayla (Kamulaştırma Kanunu) düzenlenmiştir. Kamulaştırmasız el atma ise kamulaştırmanın aksine Anayasaya ve kanunlara aykırılık teşkil eder. Kamulaştırmasız el atma; idarenin, edinilmesinde kamu yararı bulunan özel mülkiyete ait taşınmazları kamulaştırma yoluna gitmeksizin, kamulaştırmayı düzenleyen Anayasa’nın 46. maddesinin getirdiği hükümlerin arkasına dolanacak şekilde fiili veya hukuki olarak el atmasıdır. Kamulaştırma, Anayasa’nın 46. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; 

 

‘‘Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.

Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.

Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.

İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerin de kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.’’

 

Gerek kamulaştırma gerekse kamulaştırmasız el atma aslında aynı amaca hizmet ederler. Her iki müessesenin de amacı, kamu yararı ve kamu hizmetlerindeki devamlılığın ve sürekliliğin sağlanmasıdır. Ancak kamulaştırmada kanunla öngörülen usullere uygun şekilde hareket edilmekte iken, kamulaştırmasız el atmada, hukuka aykırı olarak özel mülkiyette bulunan taşınmaza el konulmaktadır.

 

Her iki kurumunda kamu yararı ve kamu hizmetlerindeki devamlılığın ve sürekliliğin sağlanmasında ayniyet olduğu yolundaki görüşün karşısında yer alan başka bir görüş daha vardır. Şöyle ki; kamulaştırma da amacın kamu yararını gerçekleştirme olduğunu, kamulaştırmasız el atmada ise amaç olmadığı gibi amacın aranmasına gerek bulunmadığını, çünkü idare kamu yararı amacıyla hareket etmiş olsaydı öncelikle yasalara uyup buna göre kamulaştırma işini yapması gerektiğini ileri sürmektedir. Bu hususta başka bir görüşte; kamulaştırmasız el atmanın kamu yararı amacıyla gerçekleştirilebileceği gibi, böyle bir amaç olmaksızın da gerçekleştirilebileceğini, kamulaştırma işleminde olmazsa olmaz zorunlu unsur olan kamu yararının kamulaştırmasız el atma için zorunlu bir nitelik taşımayacağını belirtmektedir.

 

Kamulaştırma yetkisinin kapsamıyla kamulaştırmasız el atma yetkisinin kapsamı arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Yetki yönünden her iki faaliyet de idare tarafından gerçekleştirilir. Kamulaştırmasız el atmadan bahsedebilmek için de kamulaştırma yetkisi bulunan kurum ya da kuruluşlarca özel mülkiyetteki taşınmazlara al atılması gereklidir. Yani kamulaştırma yetkisine sahip olan kuruluşlar kamulaştırmasız el atmada da yetkilidir. Her iki durumda da yetkili idarenin görevi dahilinde kamulaştırmayı ya da kamulaştırmasız el atmayı gerçekleştirmiş olması gerekir.

 

Kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma konuları bakımından da ayniyet taşımaktadır. Kamulaştırmanın konusu Kamulaştırma Kanunu’na göre taşınmaz mallar, kaynaklar ve irtifak haklarıdır. Ancak kamulaştırılabilecek mallara idarenin kamulaştırmasız el atması da söz konusu olabileceğinden kamulaştırmasız el atmanın konusu da kamulaştırmanın konusuyla aynıdır.

 

Mülkiyetin geçişi bakımından kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atma arasında bir fark bulunmaktadır. Usulüne uygun kamulaştırmada, taşınmaz bedelinin ödenmesi ile mülkiyet idareye geçer. İdare, malikin rızasına gerek kalmaksızın mülkiyetim kendisine geçmesini sağlayabilir. Malik, sadece bedelin artırılmasını talep edebilir. Kamulaştırmasız el atmada ise mülkiyet idareye geçmez, mülkiyetin idareye geçebilmesi için malikin rızası gerekir. Malik, bu rızayı göstermeyip mülkiyet hakkına dayanan davaları açabilir.

 

Ayrıca kamulaştırma idare hukukunu, kamulaştırmasız el atma ise özel mülkiyete el atılması nedeniyle özel hukuku ilgilendirmektedir. Kamulaştırmada idare özel mülkiyetteki bir taşınmaza bedelini ödemek suretiyle el koymakta iken, kamalaştırmasız el atmada hiçbir bedel ödenmemektedir. Kamulaştırma işleminin iptaline karşı açılacak davalara bakma idari yargının görev alanına girmekte iken – ayrıca kamulaştırma işlemine karşı adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası da açılabilir. Kamulaştırmasız el atmaya karşı taşınmaz maliki tarafından açılacak davalar fiili el atmalarda adli yargının, hukuki el atmalarda idari yargının görev alanına girmektedir.

 

Avukat Ahmet AKYÜZ / İZMİR

 

 

#Kamulaştırma Avukatı  #İzmir Avukat  #İzmir Kamulaştırma Avukatı  #Kamulaştırma Davası  #İzmir Kamulaştıma Hukuku Avukatı
#İzmir Kamulaştırma Davası Avukatı #Kamulaştırmada Bedel Tespiti #Kamulaştırmasız El Koyma #Bedel Tespiti #Kamulaştıma Hukuku
#Gaziemir Sarnıç Avukatı  #Menderes Avukat  #Torbalı Avukat  #Narlıdere Avukat  #Kamulaştırmasız El Atma Avukatı #Bedel Tespiti Davası