Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da kısaca HAGB, devletin cezalandırma yetkisinin belirli bir süre kullanmamasına ve sanık bakımından denetim süresinin şartlara uygun geçirilmesi halinde bu yetkinin ortadan kalkmasına yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. CMK’nın 231/5. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmaması şeklinde tanımlanmıştır. HAGB, takdiri bir indirim olmadığı gibi hapis cezasının ertelenmesi anlamına da gelmemektedir. Erteleme ve takdiri indirim de mahkemenin vermiş olduğu karar bazı hukuki sonuçlar doğururken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunda ortada sonuç doğuracak bir mahkeme hükmü yoktur. Mahkeme, hukuk sisteminde sonuç doğuracak şekilde kararını henüz açıklamamış, açıklamayı geri bırakmıştır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ile amaçlanan, hakkında bu yönde karar verilen sanığın, cezası infaz edilmeksizin ıslah olmasını sağlamaktır. Ayrıca sanık hükümlü statüsü içinde değerlendirilmeyerek, sanığa adeta bir şans verilmektedir. Yine hapis cezasının hükümlü üzerindeki olumsuz etkileri engellenmekte ve hükümlü iş ve aile çevresinden koparılmamaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunda belirlenen denetim süresi sonunda zaten hiç sonuç doğurmamış olan hüküm, tamamen ortadan kalkar ve kişi hayatını bu hüküm sanki hiç var olmamış gibi sürdürür. Görüldüğü üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunu ile kişilere denetim süresi sonunda yaşamlarına hiçbir değişiklik olmamış gibi devam etmeleri için bir şans vermektedir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulama alanı bulabilmesi için birtakım şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu şartları belirtmek gerekirse;
1- Hükmedilen Cezanın 2 Yıl veya Daha Az Süreli Hapis Yahut Adli Para Cezası Olması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için mahkemenin yargılama neticesinde hükmettiği hapis cezasının 2 yıl veya daha az süreli olması gerekmektedir. Buna paralel olarak verilen adli para cezası hususunda da HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Adli para cezası hususunda dikkat edilmesi gereken nokta, mahkemece doğrudan verilen bir adli para cezası olması gerektiğidir. Yani hapis cezasından çevrilen adli para cezaları için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.
2- Hakkında HAGB Kararı Verilecek Sanığın Daha Önce Kasıtlı Bir Suçtan Mahkum Olmaması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için; sanığın daha önce kasten işlediği bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkumiyeti olmaması gerekmektedir. Bu mahkumiyetin hapis cezası veya adli para cezası olmasının bir önemi olmadığı gibi hapis cezası ise süresinin de hiçbir önemi yoktur. Suçun kasten işlenmiş olması HAGB kararı verilmesine engeldir.
Taksirle işlenen suçlar bakımından ise sanık hakkında önceden kesinleşmiş mahkumiyet kararı olsa bile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Örnek vermek gerekirse, trafik kazası sebebiyle ölüm veya yaralama suçlarından mahkum olmuş bir kişi hakkında sonraki kasıtlı suçu nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
3- Mağdurun Suç Nedeniyle Uğradığı Zararın Giderilmesi
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulama alanı bulabilmesi için gerekli şartlarda biride mağdurun uğradığı zararın giderilmesidir. Mağdurun uğradığı bu zarardan kasıt maddi zararlardır. Manevi zarar bu kapsamda değildir. Uğranılan zararın muhakkak sanık tarafından giderilmesi şart olmayıp, bu zarar sanık adına üçüncü kişiler tarafından da tazmin, aynen iade ya da eski hale getirme suretiyle giderilebilir. Şayet somut olayda herhangi bir zarar ortaya çıkmamışsa, bu koşul gerçekleştirilmeksizin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir.
4- Mahkemece Sanığın Tekrar Suç İşlemeyeceği Kanaatine Varılması
Mahkeme, sanığın duruşmadaki tutum ve davranışlarını, kişilik özelliklerini göz önüne alarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varırsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verir. Söz konusu kanaate varılabilmesi için sanığın mesleğine, içinde bulunduğu sosyal çevreye, yaşına, gelecekten beklentilerine ve aile yaşamına bakılmalıdır. Hakim, sanığın davranışlarını ve kişiliğini sübjektif kriterlere göre değerlendiremez. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı ve bilinen olumsuz bir kişilik özelliği yoksa, hakim HAGB kararı vermelidir.
4- Sanığın, HAGB Kararı Verilmesine Rızasının Bulunması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için sanığın bunu kabul etmesi gerekmektedir. HAGB kararı verilmesini kabul edip etmemeyi somut olaya göre değerlendirmek gerekir. HAGB kararı verilmesini kabul etmek sanığın lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir. Ancak davaların büyük bir çoğunluğunda HAGB kararı verilmesini kabul etmek sanığın lehine sonuç doğuracaktır.
5- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilemeyecek Suçlar
Bazı suçlar açısından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceğine dair kanunlarda özel düzenlemeler bulunmaktadır. Diğer şartlar gerçekleşmiş olsa dahi aşağıda sayılı suçlarda sanık hakkında HAGB kararı verilemez:
- 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu md. 63/2 gereği, bu kanun kapsamındaki disiplin suçlarının ceza miktarı ne olursa olsun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Ancak, disiplin suçu 26.02.2008 tarihinden önce işlenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanabilir.
- Karşılıksız çek keşide etme suçu,
- İmar kirliliğine neden olma suçu,
- Disiplin veya tazyik hapsi gerektiren fiiller,
- Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar (CMK md.231/14)
Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Ancak bu süre çocuklar bakımından 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu m. 23 gereğince üç yıldır.
- Sanık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemez ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranırsa, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
- Sanık, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işler veya hakimin belirlediği yükümlülüklere aykırı hareket ederse açıklanması geri bırakılan hüküm mahkeme tarafından açıklanır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde bu karar, bunlara özgü bir sisteme kaydedilir ve bu kayıtlar, yalnızca bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından talep edilmesi halinde, CMK’nın 231. Maddesinde öngörülen amaç kapsamında kullanılabilir. (CMK m. 231/13) Dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Adli Sicil Kaydı (Sabıka Kaydı) kayıtlarında görünmez.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98'inci maddesine göre; 48'inci belirtilen giriş koşullarını kaybedenlerin memuriyetle ilişiği kesilir hükmü amirdir. Ancak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231/5 gereği; HAGB halinde 98'inci maddeye dayanılarak memuriyetin sona erdirilmesi mümkün değildir. Danıştay kararları da bu yöndedir.
Avukat Ahmet AKYÜZ / İZMİR
#Ceza Avukatı #İzmir Avukat #İzmir Ceza Avukatı #İzmir Ceza Davası Avukatı #Gaziemir Avukatı #HAGB #İzmir Hukuk Bürosu #İzmir Ceza Hukuku Avukatı #Gaziemir Avukatlık Bürosu #Sarnıç Hukuk Bürosu #İzmir Ceza Davası #Ceza Davası Avukatı #Gaziemir Sarnıç Ceza Avukatı #Menderes Ceza Avukat #Torbalı Avukat #Karabağlar Ceza Avukat #Ceza Hukuku Avukatı #en iyi ceza avukatı gaziemir #tahliye avukatı izmir #ağır ceza avukatı izmir #asliye ceza avukatı buca #bayraklı en iyi ceza avukatları #uyuşturucu avukatı izmir #uyuşturucu avukatları izmir #ağır ceza davası avukatı karabağlar #asliye ceza davası avukatı gaziemir #uzman ceza avukatı izmir #tecrübeli ceza avukatları #en iyi ceza avukatları izmir